Furkan YÜKSEL

İmparatorluklar Mezarlığı Afganistan

İmparatorluklar Mezarlığı Afganistan

Tarihler boyunca Afganistan ve o topraklar büyük imparatorluklara kucak açmış ve onları kısa bir süre denebilecek bir zamanda öğütmüştür. İlk akla gelenler; Büyük Makedonya, Britanya İmparatorluğu, Sovyetler Birliği’dir. Güncelde de Amerika Birleşik Devletleri’nin dağılmadan önceki son işgal hareketi olmuş gibi görünüyor. Bakalım zaman ne gösterecek.

 

Neden Afganistan?

Afganistan; yarı değerli taş, bakır, altın madenleri ve uyuşturucu konusunda uzun zamandır Dünya’nın ilgisini çekiyor. Ülkenin istikrarsız yapısı ve yönetim zafiyetleri adeta bu konularda at koşturulabilecek kadar özgür olmasına sebep oluyor. Uzun lafın kısası her şeyin “duygusal” olduğu bu dünyada Afganistan’ın neden işgal altında ve ve tüm kaynaklarının istismar edildiğini tahmin etmek zor değil.

 

Afganistan’da Çin

Kadim Afganistan topraklarını yine bir kadim devlet Çin kurşun atmadan ele geçirdi. Yıllardır Çin Kabil Büyükelçisi vasıtası ile “Ülkede istikrarı ve güveni sağlayın size hayal bile edemeyeceğiniz kadar yatırım yapalım” teklifi işe yaramış ve kadim Çin öğretisi Savaş Sanatı’nda anlatıldığı gibi savaşa girmeden savaşı kazanmış bir Çin devleti var karşımızda. Hem ticari hem siyasi hem de küresel politik bakımında Çin muazzam bir başarı elde etti. Bir yol bir kuşak projesini sınır komşusu Afganistan’dan geçirme fırsatını kazandı. Ayrıca burnunun dibindeki ABD’nin de arkasına bakmadan kaçmasını sağladı. Küresel sermayenin de Çin dolayısı ile Asya’ya kaymasıyla beraber artık o bölgede Çin gölge bir güç olarak coğrafyayı domine ediyor. Bunu yaparken adının hiç geçmemesi de ayrıca bir başarı.

 

Afganistan’da Türkiye

Türkiye mevcut durumda çok büyük bir fırsat yakalamış durumda. Tabii olarak bu fırsat içerisinde çok büyük riskler de barındırıyor. Eğer Türkiye Afganistan’da tüm paydaşlarla kucaklayıcı bir ilişki kurarsa hem riskleri azaltacak hem de stratejik olarak büyük bir avantaj elde edecektir. Batı’nın demokrasi adı altında işgal projesinden ziyade Afgan Aşiretlerin ve Halkın ne istediği doğrultusunda bir düzen kurulmasına yardım edebilirsek Afganistan’daki yerimizi Dünya kamuoyu nazarında da sağlamlaştırmış oluruz. Zira Afgan Halkı’nın demokrasi gibi bir talebi olmadığı aşikar. İnsanlar güvenlik ve kalkınma talep ediyor, bunları Türkiye kurulacak hükümet ile sağlayabilirse yıllardır fakirlik ve savaş görmüş bu coğrafya uzun yıllardan sonra istikrara kavuşabilir. Bu durum sadece Türkiye Devleti’nin değil Afganistan’da büyük bir tecrübesi bulunan sivil toplum örgütleri ve de en çok İş İnsanları vasıtası ile de desteklenmelidir. Yeniden yapılandırılacak Afganistan’daki projelerde en ön safta bulunmak uzun vadede ciddi kazanımları getirecektir.

 

 

Bir cevap yazın